Antalyaspor umut veriyor (8G-3M)

En son yazımızdan sonra 11.haftaya geldik. Samsun deplasmanında güzel bir oyun ve 11 sayılık galibiyet ile dönerken akıllarda içerde oynayacağımız Bahçeşehir maçı vardı. Bahçeşehir lig öncesi yabancı ve yerli transferleriyle bir yıl TBL'de durup gideceğim mesajı vermişti. Hemen hemen tüm takipçilerin en büyük 2 favorisinden biriydi. Önce kötü geçen Federasyon Kupası sonra lige kötü başlangıç derken yabancılar disiplinsizlikleri yüzünden takımdan gönderildi. Üstüne bizim maçtan önce Cemal Nalga'nın talihsiz sakatlığı eklenince form düşüklüğü olan Bahçeşehir Antalya'ya çok dar bir kadroyla geldi. 

Bu maç için farklı bir durum var. Antalya'daki Bahçeşehir Okulları'nda görev yapan yöneticiler öğrencileri organize edip İstanbul takımına destek için salona getirdiler. Yani bu şehrin çocuklarını bu şehrin en değerli markalarından biri olan Antalyaspor'a karşı destek için getirdiler. Sorunca öyle demiyorlar tabi. Öğrencileri ''spor kültürü'' açısından yetiştirmek için getirdiklerini söylüyorlar. Bu çok samimiyetsiz bir savunma. Antalyaspor sezon başında Bahçeşehir Okulları'na basketbol takımıyla ziyaret yaptı ve güzel ağırlandı. Daha sonra bir çok kez yönetim kurulu üyelerimiz okullara gerek broşür gerek arama yoluyla maça davet etti. O kadar oynanan maça hiç böyle organizasyon görmedik. Spor kültürü demek ki sadece Bahçeşehir maçıyla sınırlıymış. Bas baya patron talimatıyla yapılmış ama hiç hoş olmayan bir organizasyonu gördük. 


Dev akrepleri Bahçeşehir'i mağlup ederek kolejlilerin kötü gidişatına bir darbe daha vurdu. Double double kıyısandan dönen Leslie maçın kahramanlarındandı.

Sonraki hafta Düzce deplasmanı skora baktığımızda şaşırtan ama sezon içinde daha önce yaşadığımız bir şeyi gösterdi. 17 sayı öne geçtiğimiz maçı uzatmalar sonunda verdik. Sezon başında kazandığımız bazı maçlarda da hatta Federasyon Kupası'ndaki Bursaspor maçı da en büyük örneklerinden , geri dönüşe çok izin verdik. +15 fark yaptığımız maçlarda bile kafamızda soru işareti oluyor. Savunma konsantrasyonunda problemlerimiz olduğu belli. Dengeyi tam oturtmuş değiliz. 

Bu yenilgiden sonra içerdeki Konya Selçuklu maçından açıkcası çekiniyordum. Serkan Erdoğan ile iyi bir uyum yakalayan Selçuklu var, İzzet Türkyılmaz etkisi de görmezden gelinemez. Ciddi bir rakipti ama Antalyaspor yine git gellerin olduğu maçı kazandı. 10 sayı farka ulaştığımız bir dönem olmasına rağmen geri dönüşe yine izin verdik ama Düzce maçı sonu gibi olmadı. Maçın yıldızı 30 sayı ile Robert Lowery oldu. 

2 yabancımızdan da iyi katkı alıyoruz, sezon başı boş geçtikleri maçlar olmasına rağmen tempolarını arttırdılar. Bahçeşehir, Petkim ve İstanbulspor gibi takımların yabancılardan hiç katkı almadığı düşünülünce iyi seçim olmuş bizim için diyebiliriz. Kaldı ki bu takımlar TBL tecrübeleri olan takımlar.

11.haftada ligin son sırasındaki Yalova Belediyespor ile karşılaşıyoruz. Oyuncumuz Onur Sonsırma haftaiçi eski takımı Yalova'ya transfer oldu. Tek galibiyeti olan Yalova tüm gücüyle sahaya çıkacaktır. Başarılar başarılar başarılar Antalyaspor...